İsminizi seçerken nereden ilham aldınız?
- Tuna:İsmimizin ilhamı bir arkadaştan geldi,o düşünmüştü ismi.1999'da grubu kurduğumuzda İngilizce müzik yapıyorduk,bir altı ay kadar da öyle devam etti.O zaman ismi Sex & Dirt olarak kullanıyorduk.Ama o altı ay sonunda Türkçe müziğe geçince verdiğimiz konserde insanlar bizi tanımadığından o isimle,değiştirmek yerine Türkçe olarak kullanmayı düşündük.Tamamıyla kelime oyunu,öyle özel bir anlamı yok ya da tahmin edilenin tersine doğum tarihlerimiz filan değil.
* Bir araya nasıl geldiniz?Eski arkadaşlar gibi gözüküyorsunuz...
- Tuna:Serter ve ben çocukluk arkadaşıyız.Erdem ve Serter'in grubu vardı,sonrasında beni gruba dahil ettiler.Ve dört sene öncede Okan gruba dahil oldu ve son halini böyle aldı grup.
* Yabancı müzikle başladık dediniz.Müzik yapmanıza sebep olan gruplar hangileriydi?Hangi müziklerden etkilendiniz?
- Tuna:Biz grubu kurduğumuzda çok fazla hardcore,nu metal filan dinliyorduk.İşte Korn,Deftones,Sick Of It All,Limp Bizkit.Sürekli bunları dinleyip bunlarla vakit geçirdiğimiz için bütün bunlardan çok etkileniyorduk ve zaten bu gruplarını cover'ları ve onlara benzeyen besteler yaparak başlamıştık.Sonrasında biraz daha ülkemizde dinlediğimiz,sevdiğimiz şeyle ön plana çıkmaya başladı.Aslında hepimizin sevdiğinin farkında olduğunu ve ortak nokta olarak hepimizin Pearl Jam fanatiği olduğunu farkettik.Ondan sonra biraz onun üzerine gitmeye başladık.Zaten sonrasında sözler ve melodiler değişmeye başladı.Grup şimdiki halini aldı ve eminim ilerde de değişecektir.
* Türkçe müziğe geçişinizdeki asıl motivasyonunuz neydi?"Bizim zaten kanımızda Türk melodileri varmış,bunu böyle yapalım mı dediniz?
- Tuna:Aslında bakarsan büyük kavgalar sonucunda oldu.Serter gaza getirmeye çalışıyordu hepimizi Türkçe yapalım diye.Ben ve Erdem dava adamı olarak vazgeçmiyorduk.Sert yapınca böyle erkek olduğumuzu filan düşünüyorduk heralde.O tarzdan vazgeçmek,taviz vermek istemiyorduk.Sonra oturduk ve harbiden de Türkçe parçalar yazabildiğimizi gördük.
Erdem:Bir gerçekten Türkçe olmaz diyorduk.İlk yaptığımız denemeler de gerçekten çok komikti.Böyle yeni çıkmış Amerikalı alternatif gruplar gibi.Sonradan yavaş yavaş düzeldi.
Tuna:Ana dilimiz bu sonuç olarak ve hissettiklerimizi anlatmak istiyoruz.O Türk Sanat Müziğinde yakaladığımız tınılar,söz kalıpları.Anlatabilceğimiz şeyleri yabancı dilde anlatmamız çok zordu.Farklı bir yapısı var.Türkçe'ye geçmemiz mecburiydi.
* Peki gerçekten de,evde arabesk dinliyor musunuz?
-Tuna:Müziğimizdeki Türkçe ezgileri ezgileri kabul ediyoruz ama arabeski değil.Orhan Gencebay,Müslüm Gürses çok seviyoruz.Müzikleri tüketmekten çok hepsini arşivleyip onlardan feyz almaya çalışıyoruz.İnsanların tahmin ettiği gibi planlanmış,programlanmış,işte biz arabeskten etkili bir tarz yaratalım filan gibi bir durum değildi.Herkes farklı bir isim veriyor.Çok sınıflandırmaya çalışıyorlar,biz ona da karşıyız,çünkü albüm boyunca istediğimiz şeyleri yaptık.
*Albümünüzden mennun musunuz?
- Serter:Albüme ladığımız tepkilerden menunuz.Sadece Albümün sound'u ya da grubun genel duruşuyla ilgili gelen eleştirilerden seçip değerlendirmeye çalışıyoruz.Satışlardan menun olmamız gerekiyor ama işte satışların genel anlamda menun eden bir hali yok.
Tuna:Bizim için ilk çıktığımızda 100 bin,hatta 200 bin sattı dediler ama alakası yok.Şu an 100 bin civarında.Piyasanın durumu çok kötü,albüm satışı diye bir şey kalmadı.Müzik eleştirmenleri ve herkes bizim rakamlarımızı çok iyi buluyorlar.ama açıkcası bizi tatmin etmiyor,çok daha fazla olmasını isterdik.Bu sektörde bir albüm çıkarmak için yüzlerce kişi ekmek yiyor bu işten.Herkesin emeğinin karşılığını alması gerekiyor.Ama insanalr "Ne biçim klip çekmiş","Niye doğru dürüst bir iş yapılmıyor" diye soruyorlar,öncelikle sen albüm satın almazsan adamlara para kazandıramazsan sonra da daha iyi bir iş nasıl beklenir ki.
*Peki albüme gelen en kötü ya da en saçma tepki ne oldu?
-Erdem:Dinlemeden yorum yapmak dünyanın en saçma şeyi ve insanlar bir şarkı dinleyip hemen konuşmaya başlıyorlar.Bence yapılan işe saygı göstermek lazım.Bir de bu yorumu yapanlar gelip bunu bize söylüyorlar.Sadece "Ölürüm Hasretinle" yi dinledim,bana hitap etmiyor ya da bir işe yaramaz diyor,sonra karşı gösterdiği gruplar çok komik oluyor.Rock'ın babası olarak gösteriyor,ama aslında o rock bile yapmıyor.
Tuna:Genelde gelen yorumlar albümün pop olduğuyla ilgili.Albümde intro dahil 10 parça var.Çok sert parçalar var,ama "Ölürüm Hasretinle" den çıkan sound yani en sert şarkıdan çıkan sound'dan daha sert aslında.
*En alakasız yorum neydi?
-Tuna:Arabesk demeleri herhalde.Hemen bir gruba benzelitiyorsunuz.Türkiye'de var bu benzetme olayı zaten.
Erdem:Mesela Pearl Jam'in alt grubu olan SilveR chair,Pearl Jam'in ilk albümünün birebir aynısı olan bir albüm yapmıştı.1996'da 3,5 milyom satmış sadece Amerika'da.Prodigy o sene dünyada 3,5 milyon satmış.Ve bu çocuklar 16 yaşında Pearl Jam ile turneye çıkmış."Ten" albümünün aynısı yani.
Tuna:Biz ise çıktık,hemen ona buna benzetip eritiyorlar.Oysa önümüzü aç,bir şey yap.Bir de rekabetten bahsediyorlar.Aynı kulvarda koşmadığın insanlarla rekabet etmen mümkün değil ki.
*Adınızın duyulmasında internetin büyük bir katkısı var...
-Tuna:Aslında grubun duyulmasında değil de,parçanın duyulmasında desek daha doğru.Grup hiçbir şekilde bilinmiyordu,zaten grup bilinse işte Hacettepeliler,işte o intihar etti,yok onun kafası kırıldı gibi saçma sapan hayal ürünü söylentiler çıkmazdı.Şarkı ünlü oldu internette,biz değil.
*Başka neler söylendi?
-Tuna:Bir ton haber çıktı.Aratsak şimdi,hala internette bir yerlerde kalmıştır bazıları.yok hepsi 84'lüler,dördü birden intihar etmişler,aynı kıza aşık olmuşlar,dördü birden uçaktan atlamışlar gibi şeyler...Şarkıyı oraya getiren bu söylenenler oldu zaten.
*Size gelen mailleri,yorumları takip ediyor musunuz?
-Tuna:Bize gelen bütün mailleri okuyoruz ama turnede olduğumuz zamanlarda vakit bulamayıp cevap yazamadığımızda oluyor.Ama takipçilerimizin haberleri olsun turne yeni bitti.Bu ay cevaplamaya başlayabileceğiz.
*Forumunuz var mı?
-Tuna:Forum kısmını şöyle yaptık.www.seksendort.com.tr adresi bizimle ilgili özel bilgilerin yazabildiğimizi gördük.
*Dream TV'yi takip ediyor musunuz?Dergiyi okuyor musunuz?
-Tuna:Evet,gerçekten.Sonuç olarak bizim kuşağımızda hitap edebilecek yegane kanal şu anda.Alternatif tarzdaki şeyleri destekleyen ve çalan bir kanal.Dergiyi de okuyoruz.
Serter:Ben en son dergide Deftones'u istiyorum anketine katıldım.
*Peki Müzeyyen Senar'la buluşmanız nasıl oldu?
-Tuna:Bizim için hayaldi.Yıllardır peşinden koşturduğumuz bir hayaldi.Biz 1-1,5 yıldır uğraşıyoruz,denk gelmeye çalışıyoruz.Biz de ümidi kesmiştik,ama Alanya'da organizatörümüzün aracılığıyla şans eseri buluşabildik.Bir açılışa davet edildik beraber.Karşısına geçtiğimizde donup kaldıkhiçbir şey söyleyemiyorduk.Sonra birlikte rakı içtik,bize çaldığımız çaldığımız parçaların gerçek hikayelerini anlattı.Bazı şeyleri yanlış biliyormuşuz."Dalgalandım da Duruldum"u çaldığımızı biliyormuş zaten.Biraz öğüt verdi,şarkıların sözleriyle oynamayın,asıl melodileri değiştirmeyin,şarkıları söylerken fazla bağırmayın gibi.Çok tatlı.
*Konserlerinizde cover yapıyorsunuz.Sezen Aksu'nun "Masum Değiliz"i gibi?
-Tuna:Onu artık çalmıyoruz,2001'deki konserlerimizde çalıyorduk.
Erdem:Bar grubu hiçbir zaman olmadık.Bir ya da iki kere paraya çok sıkıştığımızda barda çalmak zorunda kaldık.Borçlarımızı kapatmak için.Ama hiç bar grubu olmadık.Ayda bir konser vermeye çalıştık.Devamlı,her hafta bir barda insanlara çalıp kabak tadı vermek istmeedik.
Tuna:Bar grubu olduğun zaman gelen insanlar barın müşterisidir,seni içki içerken dinlerler,meze yaparlar.Ama sen konser verdiğinde oraya gelen müşteri sana gelmiş demektir.Oraya seni dinlemeye geliyor.İçkiyi senin yanında alıyor.
*Son zamanlarda neler dinliyorsunuz?Nu metal'i hala takip ediyor musunuz?
-Serter:Biz en son Deftones konserine gittik.Orada tekrardan aşık olduk.Onun dışında takip etmeye çalışıyoruz.Genelde İngiliz rock gruplarını seviyoruz.Pearl Jam'i söylemiyorum zaten.Ben yeni bir şey keşfetim.Erykah Badu diye birisi.Çok güzel.
Tuna:Ben sabah akşam Pearl jam ve Muse dinliyorum.Benim Muse'u etüt etmem,incelemem zaten uzun sürüyor.O yüzden Muse'u çözmeye çalışmak ömrümü tüketti.Ben bir albümü çözene kadar onlar yeni bir albüm çıkardı.Onu çözene kadar bir yenisi çıkacak.Anam ağladı.Buradan yetkililere sesleniyorum:Bir şey deyin şu Muse'a!