tunakesh Moderatör
Mesaj Sayısı : 659 Yaş : 32 Nerden : istanbul Kayıt tarihi : 21/02/09
| Konu: keremcem__________ Cuma Şub. 27, 2009 5:26 pm | |
| Merhaba, ben Keremcem... 1977 senesinin 28 Aralığı’nda Muğla’nın sevimli ilçesi Milas’ta ailemin halen oturdukları evin oturma odasında dünyaya gelmişim. Babamın deyimiyle “kara kuru ve çirkin” bir bebekmişim. Bunun sebebi, doğumda göbek kordonumun boynuma dolanmasıymış. Zaman ilerleyip de ben büyüdükçe kime benzediğim konusu da bir muamma olmaya başlamış, çünkü babama göre babama, anneme göre ise anneme benziyormuşum. Dünyaya gelmemin en önemli sebebi, benden 4 sene önce doğan ablam Beste’nin “Erol Evgin gözlü” bir kardeş istemesiymiş. Onunkiler kadar olmasa da küçük gözlü bir kardeşi olunca da muradına ermiş. Kocasına sonsuz bir aşkla bağlı olan annemin oğluna babamın ismi olan “Cem” adını koymak istemesi, babamın ise “Kerem” adında ısrar etmesi sonucu adım bildiğiniz üzere “Keremcem” olmuş. İsmimin hikayesi bu. Müziğin bendeki hikayesi ise avukat babamın Türk Sanat Müziği’nden Türk Halk Müziği’ne, Klasik Müzik’ten Hafif Batı Müziği’ne uzanan plak arşivlerini dinlediğim çocukluk yıllarımda başlıyor. Deniz kenarında ayak parmaklarımla oynamamı piyano çalmaya olan yeteneğime işaret olarak gören öğretmen annemin 6 yaşımda başlattığı piyano derslerini de unutmamak lazım tabii ki. Ders saatinin “Şirinler” isimli çizgi filmle çakışması belki de bugün piyano çalamamamın sebebidir. İlk öğrenimimi Milas'taki Sakarya İlkokulu'nda, orta öğrenimimi ise İzmir Özel Fatih Koleji'nde tamamladım. Ardından gitarla da tanışacağım Muğla Turgut Reis Lisesi'ndeki yıllarım başladı. Hard Rock dinliyordum ve bu müziği sadece dinlemek yetmeyince ders alarak gitar çalıp şarkı söylemeye başladım. Kurduğumuz küçük müzik grubuyla kışları Muğla'da, yazları ise ufak bir balıkçı köyü olan Güllük'te kafe ve barlarda, bırakın para kazanmayı "izin alarak" çalmaya başladık. Kızların ilgisiyse cabası.. İnsan o yaşlarda başka ne ister ki... Lise son sınıfta yeni öğrendiğim "bilardo" yüzünden girdiğim ilk üniversite sınavını kazanamayınca dersane için gittiğim Ankara dönemi başladı benim için. İlk şarkılarımı Ankara'da hukuk okuyan ablamla kaldığım evde bulunduğum F. H. Dağlarca şiirlerini besteleyerek yaptım. Sözü ve müziği tamamen bana ait ilk şarkımı yapmak içinse 1 sene beklemem gerekiyordu. 96 senesinde Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü kazandığımda hayatımda müzik dışında bir sayfa açıldığını düşünmek beni biraz korkuttuysa da korktuğum gibi olmadı. Okul bittiğinde müzik, kafamda ve yüreğimde filizlendiği yerden yeşermeye hatta olgunlaşmaya başlamıştı bile. 2001 senesinde okulu bitirip artık hayatımla ilgili ciddi kararlar almam gerektiğini düşündüğüm sırada Yonca Evcimik’le tanışmam, onun müziğime ve bana inanması müzik konusunda daha ciddi düşünmeme olanak sağladı. Bu da bana şarkılarımı bir albüm haline getirmek için İstanbul’a gelme cesaretini verdi. Bunda 3 sene sonra Aykut Gürel'in kapısını çalıp şarkılarımı dinlemesini istediğimde ne müzikal anlamda bu kadar uyuşacağımızı ne de böylesine abi kardeş gibi bir ilişkimizin olacağını tahmin etmiştim. 20 dakikanın sonunda albümü yapmaya karar vermiştik. 4 ay sonra "Eylül" hazırdı. Sesimi ise ilk kez, müziğe beraber başladığım "duygu ortağım" Yunus Adak ile birlikte bestelediğimiz "Nerelere Gideyim"le duydunuz. O "mavi" video klibi televizyonda ilk gördüğümdeki heyecanımı size anlatamam. Şerkıyı sevdiniz, daha önemlisi beni se evdiniz. Yolda yürürken beni ilk tanıyıp birbirlerine gösterenlerin şimdilerde biraz da olsa alıştığım tepkileri ve "bu o çocuk" diyenlerin yüzleri dün gibi aklımda. Bu albüm, "Pardesü" ve "Ağlayalım Beraber" video kliplerini beraberinde getirdi. Üzerinden 6 ay geçmeden gelen dizi teklifi ise bana yeni bir pencere açmanın yanısıra sizin kalbinize giden başka bir yol daha keşfetmemi sağladı. "Aşk Oyunu" çok başarılı oldu. Yolda beni görenler için ikinci bir ismim olacak kadar: "Sarp". Dizinin 6. bölümü için yaptığım şarkı "Kadife Kelepçe" o kadar sevildi ki ilk albüme koyup albümü tekrar yayınlamak zorunda kaldık. Şarkı o sene bana "Altın Kelebek", "Popsav" ve "Kral TV" ödüllerini kazandırdı. Bu sıralarda "keremcem.com" kurulmuş ve aile olma yolunda ilk adımlarını atmaya başlamıştı bile.. Sayenizde.. Dizi devam ederken Seden Gürel'le düet albümümüz "Maia"yı kaydettik. "Küçük Bir Aşk Masalı"nı bu sefer rolleri değişerek yeniden seslendirdik. 44 bölüm süren Aşk Oyunu sonlandıktan sonra artık vakti gelen 2. albümüm "Aşk Bitti"nin kayıtlarına başladık. "Aşk Bitti" benim 30. yaşgünümde hediye gibi geldi, çok da güzel bir hediyeydi: "Aşk Bitti", "Aman Aman" ve "Kalenin Fethi" kliplerini beraberinde getirdi. Aykut Gürel’in deyişiyle “taş taş üstüne koyarak” güzel bir duvar oluşturmayı planlamıştık. İşte Haldun Dormen yönetmenliğinde gerçekleştirilen ve 3 aylık sıkı bir çalışma sonrası sahnelenen “Broadway’den İstanbul’a” isimli müzikal proje de öyle sağlam bir “taş” oldu benim için. “Notre Dame de Paris” ve “Grease” müzikallerinden şarkılar söylemek bana büyük keyif verdi. Sonraki dizi projem “İki Yabancı”, 13 bölümde başarılı bir şekilde hikayesini tamamladı. Ve hemen sonrasında Walt Disney için Türkçeye çevirip seslendirdiğim "İçimdeki Müzik Sensin" o kadar sevildi ki planda olmamasına rağmen ABD sahil birçok ülkede Türkçe olarak yayınlandı. Bugünlerde ise radyolarda dinlediğiniz, yakında maxi single ve video klibiyle de karşılacağınız, benden duymaya pek de alışkın olmadığınız iki dans şarkısıyla karşınızdayım. Türkçe sözlerini yazıp Romanya'dan "Imba" isimli müzik grubuyla düet yaptığım "Yeke-Yeke / Say" ve "Yo / Ateşler İçinde", sezonun ilk konserinde 2008 yazını ateşleyeceğini bize kanıtladı. Tüm Türkiye ve Avrupa'da verdiğim 150'yi aşkın konser, kazandırdığı tecrübeleri ve yaşattığı keyfiyle bana nicelerini yapma şevkini verdi. Biraz yaşayarak, dinlenerek ve düşünerek geçirdiğim, "kendi içimi seyretmeye" fırsat bulduğum ve kendimce "nadas dönemi" diye adlandırdığım geçtiğimiz 10 aylık dönem bana öyle güzel şarkılar besteletti ki... Bu yepyeni ama alıştığınız gibi romantik Keremcem şarkılarını bir albümde toplayıp sizlere duyurabilmek için sabırsızlanıyorum. Aykut Gürel'in hep söylediği bir söz vardır: “Bu işlerin ilk 20 yılı zordur”. Siz beni tanıyalı 5 yıl oldu ve ne kadar doğru söylediğini şimdiden anlayabiliyorum. Hergün bir sürpriz sizi bekliyor. Bu yolda az düşe çok kalka ilerlerken hep yanımda olan sizlere binlerce teşekkürler... Keremceminiz... | |
|
Serter_Kubra Alışıyorum galiba
Mesaj Sayısı : 80 Yaş : 29 Nerden : Rockçılar ülkesinden Kayıt tarihi : 25/02/09
| Konu: Geri: keremcem__________ Cuma Şub. 27, 2009 5:31 pm | |
| [b] Keremcem benim için 84 gibi özel bi sanatçı her zaman efendiliğini hayat felsefesini çok beğenmişimdir Ayrıca serter kadar yakışıklı Konu için teşekkürler... Tunakesh | |
|
tunakesh Moderatör
Mesaj Sayısı : 659 Yaş : 32 Nerden : istanbul Kayıt tarihi : 21/02/09
| |
cqdm-84 Deneme Moderatör
Mesaj Sayısı : 648 Kayıt tarihi : 28/02/09
| |
tunakesh Moderatör
Mesaj Sayısı : 659 Yaş : 32 Nerden : istanbul Kayıt tarihi : 21/02/09
| Konu: Geri: keremcem__________ Paz Mart 01, 2009 8:19 pm | |
| önemli değil canım | |
|